Her toplumun geleceğini şekillendiren en önemli yapı taşı eğitimdir. Eğitimin temel unsuru olan öğretmenler, bireyleri bilgiyle donatırken aynı zamanda ahlak, değerler ve sorumluluk bilinci kazandırarak toplumun ilerlemesine öncülük ederler. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de öğretmenlerin bu rolünü çok iyi kavramış, eğitim alanında gerçekleştirdiği devrimlerle geleceğin inşasında onların önemini vurgulamıştır.

24 Kasım 1928, Türk milletinin eğitimde yepyeni bir döneme adım attığı, okuma yazma seferberliğinin başladığı ve Atatürk'e "Başöğretmen" unvanının verildiği bir tarihtir. Harf inkılabıyla Arap alfabesinden Latin alfabesine geçiş sağlanmış, Millet Mektepleri’nin açılmasıyla genç yaşlı demeden herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Bu, yalnızca bir eğitim reformu değil, aynı zamanda bir kültür devrimiydi. Cehaletin zincirlerini kırmayı ve Türk milletini çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmayı hedefleyen bu yenilik, Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” bireyler yetiştirme idealinin somut bir örneğiydi.

Öğretmenlik, Atatürk’ün gözünde bir meslekten öte bir toplum mühendisliğiydi. “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözü, eğitimin ve öğretmenlerin bir milletin geleceğini şekillendirmedeki rolüne dair en güçlü ifadelerdendir. Atatürk, öğretmenlere duyduğu güvenle Cumhuriyet’in sağlam temeller üzerinde yükselmesini sağlamış, eğitimde fırsat eşitliği ve okur yazarlık oranının artırılması için büyük bir azimle çalışmıştır.

Bugün, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, bu kutsal mesleği icra eden tüm öğretmenlerimizi saygıyla anıyor, onların toplumun gelişimine yaptıkları katkılar için minnettarlığımızı ifade ediyoruz. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden öğretmenlerimiz, bilgiyi, sevgiyi ve barışı nesiller boyu taşımaya devam ediyor. Onlar, yalnızca bireyleri değil, bir ulusun geleceğini de inşa eden adsız kahramanlardır.

Eğitimin ışığını taşıyan, cehaletle mücadelede ön safta yer alan tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun!